IB ESS HL Environmental Ethics: Anthropocentrism, Biocentrism, Ecocentrism
Bir ormanın kesilmesine “evet” ya da “hayır” demek kolay görünebilir, ama IB Environmental Systems and Societies (ESS) içinde önemli olan kararın kendisi değil, neden o
Musluğu açıp bardağa su doldurduğunda, suyun “temiz” olduğunu otomatik kabul ediyorsun, çünkü gözün berraklığı görüyor. Ama su kirliliği bazen görünmez bir leke gibi davranır, kokmaz, renk vermez, yine de ekosistemi ve insan sağlığını yavaş yavaş zorlar.
IB ESS 4.4’te water pollution, suyun kalitesini düşüren ve canlılara zarar veren maddelerin suya karışmasıdır. Bu konu sınavlarda sık çıkar, çünkü hem net kavram tanımları (point source, non-point source, eutrophication) ister, hem de veri yorumlatır (DO, BOD gibi).
Bu yazının sonunda şunları daha rahat yapacaksın:
IB diliyle su kirliliğini anlatırken, “kirletici nereden geldi, sistemde neyi değiştirdi, hangi çözüm baskıyı azaltır” zinciri önem kazanır. IB cevaplarında genelde cause, effect, solution düzeni puanı yükseltir, çünkü hem mekanizmayı hem de yönetimi gösterirsin.
Burada sistem düşüncesi kısa ama etkili çalışır. Pollution sink, kirleticiyi içine alıp bir süre “tutan” ortamdır, göl, nehir, yeraltı suyu gibi. Sink sonsuz değildir, çünkü carrying capacity vardır, yani sistemin taşıyabileceği kirlilik yükü sınırlıdır. Bu sınır aşılınca thresholds devreye girer, küçük bir ek yük bile büyük bir bozulma yaratır, örneğin ani balık ölümleri veya alg patlaması gibi.
Photo by Игорь Альшин
Point source tek bir çıkıştan gelir, adresi bellidir; fabrika deşarj borusu (outfall), atık su arıtma tesisi çıkışı, bir maden sahasının drenaj kanalı gibi. Bu tip kirlilikte izleme daha kolaydır, çünkü örnek alacağın yer nettir ve sorumluluk genelde tek aktördedir.
Non-point source yayılı kaynak demektir; tarladan gelen agricultural runoff, şehirde urban stormwater, yoldan road runoff, hatta atmospheric deposition buna girer. Yönetimi daha zordur, çünkü kirletici küçük küçük birçok yerden gelir, hem izleme zorlaşır hem de “kim sorumlu” tartışması büyür. Yayılı kaynakları anlamak için havza (watershed) bakışı şarttır, çünkü yağmur damlası bile kirliliği kilometrelerce taşır.
Eutrophication çoğu öğrencinin ezberlediği ama mekanizmayı karıştırdığı süreçtir, o yüzden adım adım düşünmek işe yarar: Nitrogen ve phosphorus artar, algal bloom oluşur, algler ölünce decomposition hızlanır, bakteriler oksijeni tüketir, DO (dissolved oxygen) düşer ve dipte dead zone gelişir. Sınavda “nutrients arttı” demek yetmez, oksijenin neden düştüğünü bir cümleyle bağlaman puan getirir.
Bioaccumulation kirleticinin tek bir canlıda zamanla birikmesidir. Biomagnification ise besin zincirinde yukarı çıktıkça derişimin artmasıdır; örneğin mercury (civa) suda düşükken planktonda artar, küçük balıkta yükselir, büyük yırtıcı balıkta zirveye çıkar. IB ipucu basit: “bioaccumulation bireyde, biomagnification trofik seviyede artış” diye yaz, terimleri karıştırma.
Kirleticilerin suya ulaşma yolları genelde dört kanalda toplanır: runoff, leaching, direct discharge ve spills. IB’de her kategoriye “bir kaynak, bir yol, bir örnek” bağlamak, cevaplarını netleştirir.
Pathogens çoğu zaman sewage ile gelir, özellikle untreated wastewater karıştığında risk artar. E. coli gibi göstergeler, dışkı kaynaklı kirliliği hızlı işaret eder.
Organic matter arttığında BOD (biochemical oxygen demand) yükselir, çünkü bakteriler bu organik yükü parçalamak için oksijen kullanır, sonuçta DO düşer ve balıklar strese girer. İçme suyu güvenliği tarafında cholera ve dysentery gibi waterborne diseases riski yükselir, bu yüzden suyun “temiz görünmesi” tek başına güven anlamına gelmez.
Nutrients çoğunlukla fertilizer ve manure ile gelir; nitrate ve phosphate runoff ile yüzey suyuna, leaching ile yeraltı suyuna taşınabilir. Sediment için tipik örnek erosion veya inşaat alanından gelen construction runoff’tır, suyu bulandırır ve habitatı fiziksel olarak bozar.
Plastics/microplastics şehir drenajı, yanlış atık yönetimi ve nehir taşınımıyla suya ulaşır; balıkların ingestion yapması ve gıda zincirine karışması riski büyür. 2024-2025 odağında sık geçen “emerging contaminants” tarafında pharmaceuticals ve PFAS gibi kalıcı kimyasallar konuşulur, çünkü düşük derişimlerde bile uzun vadeli etki yaratabilirler.
Toxic chemicals başlığında pesticides, heavy metals (lead, mercury) ve endüstriyel kimyasallar öne çıkar. Bu kirleticiler direct discharge ile girebildiği gibi, eski borular ve endüstriyel miras kirliliğiyle de suya karışabilir. Yayılı kaynakların pratik örneklerini görmek istersen, Wisconsin’de kirlilik kaynaklarını anlatan derleme çalışma iyi bir arka plan sunar: Sources of water pollution in southeastern Wisconsin.
IB ESS’te etkileri yazarken, parametre ilişkisini kurmak seni öne taşır: BOD artarsa DO düşer, turbidity artarsa ışık azalır, nutrients artarsa eutrophication riski yükselir. Bu tip “bir değişken artarsa diğeri ne olur” cümleleri, veri sorularında Grade Boundary’yi geçmeyi kolaylaştırır.
DO düştüğünde balıklar ve omurgasızlar ya kaçar ya ölür, çünkü solungaçlar düşük oksijende çalışamaz. Sediment ışığı kestiğinde su bitkileri zayıflar, ayrıca balık yumurtalarını örterek üremeyi vurur. Plastics etkisinde entanglement ve ingestion iki ana mekanizmadır; biri fiziksel zarar verir, diğeri enerji alımını ve büyümeyi bozar.
İnsan tarafında en görünür sonuç, arıtma maliyetinin artmasıdır; daha çok filtrasyon, daha çok disinfectant ve daha çok izleme gerekir. Balık tüketiminde biomagnification riski önemlidir, çünkü mercury gibi kirleticiler üst trofik seviyelerde birikir ve insan sağlığını etkiler. Burada kısa bir ayrım iş görür: hazard tehlikenin kendisidir, risk ise maruz kalma ve olasılıkla birlikte düşünülür.
Internal Assessment için su kirliliği konusu güçlüdür, çünkü sahada ölçülebilen değişkenler çoktur ve “upstream vs downstream” karşılaştırması net bir tasarım verir. Tasarım mantığı basittir: değişkenini seç, yöntemini standartlaştır, sınırlılıklarını yaz, örneğin yağıştan sonra değerlerin oynayacağını kabul et.
Sahada handheld meters, test strips ve Secchi disk pratik olur; laboratuvar analizi daha hassastır ama zaman alır. Alg patlamalarıyla ilgili arka plan için, üniversite temelli bir kaynak olarak WHOI üzerindeki rapor faydalıdır: State of the Science, Harmful Algal Blooms (PDF).
Atık su yönetiminde üç basamak üzerinden yazmak sınavda düzen sağlar. Primary treatment screening ve sedimentation ile büyük parçaları ayırır. Secondary treatment biological süreçlerle organik maddeyi azaltır, BOD düşer. Tertiary treatment nutrient removal, disinfection, filtration gibi ileri adımlarla nitrates, phosphates ve pathogens yükünü daha da indirir, bazı sistemlerde activated carbon veya membrane seçenekleri de bulunur.
Tarım tarafında BMPs (Best Management Practices) çoğu zaman en hızlı etkiyi verir; buffer strips, doğru gübreleme dozu, doğru zamanlama ve toprağı çıplak bırakmama gibi uygulamalar runoff’u azaltır. Constructed wetlands ve riparian buffers gibi nature-based solutions, kirleticiyi kaynağa yakın yakaladığı için etkilidir, çünkü “source control” her zaman en ucuz basamaktır.
Case study sorularında tek bir paragrafta dağılmak yerine, aynı şablonu her zaman uygula. Gulf of Mexico için mekanizma eutrophication üzerinden gider; Carleton’daki özet sayfa, temel çerçeveyi hızlı hatırlatır: The Gulf of Mexico Dead Zone.
Aşağıdaki tabloyu, Extended Essay veya sınav tekrarı için “mini plan” gibi kullanabilirsin:
| Case study | Source | Pollutant | Indicator | Impact | Response |
|---|---|---|---|---|---|
| Gulf of Mexico (2025) | Mississippi havzası runoff | Nitrogen, phosphorus | Hypoxia, düşük DO | Dead zone, balıkçılık baskısı | Nutrient azaltımı hedefleri, tarım BMPs |
| Flint (2014-2016 sonrası) | Treatment ve korozyon kontrol hatası | Lead | Musluk örneklerinde ppb | Sağlık etkileri, güven kaybı | Boru değişimi, izleme, filtre kullanımı |
| Baltic Sea (2025) | Çok ülkeli havza yükleri | Nutrients | Alg patlaması riski | Eutrophication, biyoçeşitlilik baskısı | Nutrient recycling, ortak politika |
2025 ölçümlerinde Gulf of Mexico dead zone yaklaşık 4,400 square miles raporlandı, boyut hava ve akışa göre değişse de ana sürücü nutrient yükü olarak anlatılıyor. Flint tarafında 2025’te resmi testlerde 90th percentile yaklaşık 3 ppb düzeyine indiği, buna rağmen güven sorununun sürdüğü paylaşılıyor; konuya sağlık etkileri açısından Harvard’ın güncel özeti iyi bir referans olur: The children of Flint, ten years later. Baltic Sea’de 2025 boyunca nutrient recycling ve döngüsel ekonomi temelli projelerin öne çıktığı, özellikle atıktan gübre ve biogaz üretimi gibi yaklaşımların yükü azaltmayı hedeflediği aktarılıyor; eutrophication mekanizmasını tekrar etmek için Alaska Sea Grant yazısı işe yarar: The Impact of Eutrophication on Marine Ecosystems and Its Relation to Village Life.
Su kirliliğinde güçlü cevap, kaynağı doğru sınıflar, süreçleri doğru isimlendirir ve ölçümle destekler. Kısa bir kontrol listesiyle çalışırsan, hem sınav hem Internal Assessment daha rahat ilerler.
Hızlı kontrol listesi:
Çalışırken kaynak seçimini temiz tut, grafik ve veri okumasını bol yap, çünkü Internal Assessment ve Extended Essay puanı çoğu zaman veri kalitesinde yükselir, sınavda da aynı refleks seni Grade Boundary üstüne taşır.
Bir ormanın kesilmesine “evet” ya da “hayır” demek kolay görünebilir, ama IB Environmental Systems and Societies (ESS) içinde önemli olan kararın kendisi değil, neden o
Bir nehri kirleten fabrikanın bacası sadece duman mı çıkarır, yoksa görünmeyen bir fatura da mı üretir? IB ESS’de environmental economics, tam olarak bu görünmeyen faturayı
Bir nehre atılan atık, bir gecede balıkları öldürebilir, ama o atığın durması çoğu zaman aylar, hatta yıllar alır. Çünkü çevre sorunları sadece “bilim” sorusu değil,
Şehirde yürürken burnuna egzoz kokusu geliyor, ufuk çizgisi gri bir perdeyle kapanıyor, bazen de gözlerin yanıyor; bunların hepsi urban air pollution dediğimiz konunun günlük hayattaki
Şehir dediğimiz yer, sadece binalar ve yollardan ibaret değil, büyük bir canlı organizma gibi sürekli besleniyor, büyüyor, ısınıyor, kirleniyor, bazen de kendini onarmaya çalışıyor. IB
IB ESS Topic 8.1 Human populations, insan nüfusunun nasıl değiştiğini, bu değişimin nedenlerini ve çevre üzerindeki etkilerini net bir sistem mantığıyla açıklar. Nüfusu bir “depo”
Bir gün marketten eve dönüyorsun, mutfak tezgahına koyduğun paketli ürünlerin çoğu, aslında üründen çok ambalaj gibi görünüyor. Üstüne bir de dolabın arkasında unutulan yoğurt, birkaç
Evde ışığı açtığında, kışın kombiyi çalıştırdığında ya da otobüse bindiğinde aslında aynı soruyla karşılaşıyorsun, bu enerjiyi hangi kaynaktan üretiyoruz ve bunun bedelini kim ödüyor? IB
Bir musluğu açtığında akan su, markette aldığın ekmek, kışın ısınmak için yaktığın yakıt, hatta telefonunun içindeki metal parçalar; hepsi natural resources (doğal kaynaklar) denen büyük
Gökyüzüne baktığında tek bir “hava” var gibi görünür, ama aslında atmosfer kat kat bir yapı gibidir ve her katın görevi farklıdır. IB Environmental Systems and