IB ESS HL Environmental Ethics: Anthropocentrism, Biocentrism, Ecocentrism
Bir ormanın kesilmesine “evet” ya da “hayır” demek kolay görünebilir, ama IB Environmental Systems and Societies (ESS) içinde önemli olan kararın kendisi değil, neden o

IB Diploma Programme içinde Türkçe A: Literature ve Turkish A: Language and Literature dersleri, sadece metin okumaktan çok daha fazlasını ister, özellikle de Internal Assessment (Individual Oral) buna güzel bir örnek olur.
Bireysel sözlü (Individual Oral), adı sözlü olsa da arkasında güçlü bir yazılı hazırlık, not alma ve yapı kurma süreci yatar, iyi bir IA performansı genelde iyi yazılmış notlar, net bir outline ve sağlam bir argümanla gelir, spontane ilhamla değil.
Bu rehberde odak noktamız, metin ve global issue seçimi, planlama, not hazırlama, yapı kurma ve bunları 12–15 dakikalık etkili bir sözlü performansa dönüştürme süreci olacak, yani “ne anlatacağım?” kadar “bunu mantıklı ve ikna edici biçimde nasıl kurarım?” sorusuna da odaklanacağız.
Türkçe A derslerinde IA, toplam notun yaklaşık yüzde 20’sine denk gelir, bu da Grade Boundary üzerinde ciddi etki anlamına gelir, örneğin 40 üzerinden 34–40 bandı çoğu oturumda Grade 7 seviyesine karşılık gelir ve bu da Diploma notu üzerinde çarpan etkisi yaratır.
Üstelik IA, sadece öğretmenin verdiği notla kalmaz, kayıtlar IB tarafından seçilen external moderator tarafından da kontrol edilir, yani yapacağın çalışma uluslararası bir standarda göre değerlendirilir; bu yüzden iyi bir strateji, net bir yapı ve akademik dürüstlük bu sürecin temel taşları olur.
Individual Oral, iki metin ya da bir metin bir non‑literary text üzerinden seçtiğin bir global issue hakkında derinlemesine konuştuğun bir Internal Assessment bileşenidir, öğrenciden hem yakın okuma (close reading) yapması hem de bu analizleri daha geniş bağlamla birleştirmesi beklenir.
Süre genelde 12–15 dakika civarındadır, bu süre içinde metindeki örnekleri, global issue ile bağlantılarını ve kendi yorumunu açık, akıcı ve mantıklı bir yapı içinde sunman gerekir, aksi halde iyi içerik bile düzensiz yapı yüzünden yeterince parlamaz.
IA’nin toplam nota katkısı yüksek olduğu için, zayıf bir sözlü bazen iyi yazılmış Paper 1, Paper 2 ya da Extended Essay performansını gölgede bırakabilir; bu yüzden IA’yi “yan görev” gibi değil, stratejik bir bileşen gibi görmek önemli olur.
IA ayrıca metin seçimi, not tutma, planlama, yapı kurma ve zaman yönetimi gibi becerileri de ölçer, yani sadece ne bildiğini değil, bunu nasıl organize ettiğini de değerlendirir; Individual Oral formatına daha teknik bir bakış için, özellikle self‑taught Language A öğrencileri için hazırlanan Self‑Taught Language A: Individual Oral sayfasına de göz atabilirsin.
Turkish A: Literature ve Turkish A: Language and Literature derslerinde IA formatı büyük ölçüde aynıdır, her ikisi de bireysel sözlü analiz, global issue temelli yorum ve metinle kavram arasında güçlü bağ kurma becerisi ister.
Literature öğrencileri genelde roman, öykü, şiir, oyun gibi edebi türler üzerinden giderken, Language and Literature öğrencileri buna ek olarak reklam, haber, konuşma, deneme gibi non‑literary text türleriyle de çalışır; ancak her iki durumda da temalar, kavramlar, bağlam ve edebi ya da söylemsel özelliklerin analizi ortak payda olarak kalır.
İki ders türünde de beklenen şey, metnin sadece “ne anlattığını” değil, “bunu nasıl anlattığını” çözümlemen olur; bu da structure, style, tone, motif, image gibi literary devices ya da rhetorical devices üzerinden yapılan yorumları içerir.
Kısacası, ders isimleri ve metin türleri değişse de IA’nin kalbi aynıdır, seçilen global issue ile metnin formu ve içeriği arasında anlamlı, tutarlı ve metin temelli bir ilişki kurman beklenir.
Standard Level (SL) ve Higher Level (HL) öğrencileri için IA formatı benzerdir, süre, yapı ve temel aşamalar çoğunlukla aynıdır, bu da rehberdeki yazım ve hazırlık adımlarını her iki seviye için de kullanılabilir kılar.
Fark, daha çok derinlik beklentisinde ortaya çıkar; HL öğrencilerinden global issue’yu kavramsal düzeyde daha katmanlı ele almaları, metnin bağlamına (tarihsel, kültürel, ideolojik) daha sık atıf yapmaları ve teknik analizde daha yüksek bir detay seviyesine çıkmaları beklenir.
SL öğrencileri için ise netlik, tutarlılık ve metin temelli argüman genelde yeterli olurken, HL tarafında aynı zamanda eleştirel bakış, farklı okuma ihtimallerini tartışma ve daha gelişmiş kavramlarla çalışma beklentisi bulunur.
Bu yüzden, seviye farkı ne olursa olsun, önce sağlam bir yapı kurup sonra derinliği seviyene göre artırmak en sağlıklı yaklaşım olur.
May 2025 oturumuna giden süreçte çoğu okul, IA hazırlığını 2024 sonbaharında başlatır, sonrasında ise ilk taslaklar, revizyon ve kayıt aşamaları gelir.
Genel olarak, Kasım–Aralık 2024 döneminde metin ve global issue seçiminin netleşmesi, Ocak–Şubat 2025 döneminde ilk taslak ve notların hazırlanması, Şubat sonu ile Mart 2025 başında ise resmî kayıtların tamamlanması beklenir; okulun kendi takvimi bu tarihleri biraz öne ya da arkaya çekebilir.
Zaman çizelgesini üç temel aşama halinde düşünmek işleri sadeleştirir, ilk aşama metin ve global issue seçimi, ikinci aşama detaylı okuma ve not çıkarma, üçüncü aşama ise sözlü prova ve öğretmen geri bildirimi olur.
Birinci aşama için kendine en az 2–3 hafta ayırman, bu sürede farklı metinleri tekrar okuyup hangi global issue ile daha güçlü bağlantı kurabildiğine bakman mantıklı olur; acele verilen kararlar genelde analiz aşamasında sorun çıkarır.
İkinci aşamada, haftada en az 2 kez 30 dakikalık oturumlarla metni yakın okumak, önemli alıntıları işaretlemek ve bu alıntıları global issue ile ilişkilendiren kısa notlar yazmak, taslağının iskeletini oluşturur.
Üçüncü aşamada ise kronometre ile prova yapmak, ses kaydı almak, öğretmenden gelen geri bildirimleri notlarına yansıtmak ve gerekirse outline’ını sadeleştirmek gerekir, bu döngü birkaç kez tekrarlandığında süre ve içerik dengesi doğal olarak oturmaya başlar.
IB dünyasında Academic Honesty sadece bir formalite değildir, sistemin en temel değerlerinden biri olarak kabul edilir ve Internal Assessment bileşenleri bu açıdan özellikle hassas alanlar arasında yer alır.
Plagiarism (intihal), başkasının analizini kendi çalışman gibi kullanmak anlamına gelir, collusion ise arkadaşınla aynı yapıyı veya çok benzer cümleleri paylaşman gibi durumları kapsar; her ikisi de Diploma sonucunu doğrudan riske atar.
Hazır internet analizlerini, özet sitelerini veya örnek IA metinlerini “esinlenme” bahanesiyle kullanmak cazip görünebilir, fakat bu metinler kafanı açsa bile final çalışmanda kendi cümlelerini, kendi seçtiğin örnekleri ve kendi yorumunu kullanman gerekir.
AI araçları için de benzer bir etik çizgi vardır, fikrini organize etmek veya deneme taslakları görmek için kullanmak başka, ortaya çıkan metni doğrudan kendi IA’inmiş gibi teslim etmek bambaşka bir durumdur; akademik dürüstlük politikalarını görmek için bir okul örneği incelemek istersen, Winston Churchill Middle School IB Academic Honesty Policy sayfası iyi bir başlangıç noktası olur.
İyi bir IA, çoğu zaman iyi metin ve iyi global issue seçimiyle başlar, yanlış seçimler ise tüm analizi zorlar, hatta bazen tıkar.
Roman, öykü, şiir, oyun ya da deneme türlerinden birini seçerken, metnin global issue ile nasıl konuştuğunu, karakterlerin, anlatıcının ve dilin bu sorunu nasıl yansıttığını düşünmek gerekir; yoksa elinde sadece özetlenebilir bir hikâye kalır.
IB bağlamında global issue kavramını üç basit özellikle düşünebilirsin; birincisi, dünyanın farklı yerlerinde etkisi olan bir sorun olması, örneğin migration, gender inequality ya da censorship gibi.
İkincisi, güncel ya da tarihsel olarak tartışmalı bir alanı işaret etmesi, yani insanlar arasında farklı bakış açıları ve çatışmalar üretmesi gerekir; bu da analizine doğal olarak tartışma zemini kazandırır.
Üçüncüsü, birey ile toplum ilişkisini etkileyen, güç dengeleri, kimlik, adalet veya ifade özgürlüğü gibi konularla bağlantı kurabilen bir sorun olmasıdır; cultural identity buna iyi bir örnek olur.
İlgi alanlarını düşünerek global issue seçmek, hem okumayı hem de konuşmayı daha doğal hale getirir.
Metin seçerken en yaygın hata, çok uzun ama global issue ile zayıf bağlantılı bir eser seçmektir; böyle durumlarda öğrenciler genelde hikâyeyi özetlemekten analize geçemez.
Aşırı karmaşık, deneysel ya da dil olarak çok zorlayıcı metinler de riskli olabilir, çünkü 12–15 dakikalık bir sözlü içinde hem metni açıklamak hem de global issue bağlantısını kurmak daha yorucu hale gelir.
Türkçe çevirisi zayıf olan metinler, özellikle dil ve üslup analizi kısmında problem yaratır, orijinaldeki tone, register veya image kullanımı çeviride kaybolabilir ya da değişebilir.
Son olarak, sadece “savaş kötüdür” gibi dar ve klişe mesajlara sıkışan yorumlar da IA’yi yüzeysel gösterir; karar vermeden önce metni birkaç kez okuyup, hangi sahnelerin ya da imgelerin global issue’ya gerçekten malzeme sunduğuna bakmak gerekir.
Metin ile global issue arasındaki bağı kurarken karakterler, olay örgüsü, anlatıcı seçimi, semboller ve dil özellikleri üzerinden ilerlemek işini kolaylaştırır; örneğin baskı altındaki bir anlatıcı sesi censorship ile, göç eden karakterlerin iç monologları migration ile ilişkilendirilebilir.
Kendine şu soruları sormak iyi bir başlangıç olur: “Bu metin bu global issue hakkında ne söylüyor?”, “Yazar neyi eleştiriyor ya da neyi sorguluyor?”, “Metin hangi bakış açısını öne çıkarıyor, hangilerini arka plana itiyor?”.
Ayrıca, seçtiğin alıntılarda kullanılan tone, imagery, repetition, contrast gibi teknikleri de bu sorularla birlikte okumak gerekir; böylece teknik analizi soyut olmaktan çıkarıp global issue bağlamına oturtmuş olursun.
Mekanik bağlantılar yerine, metnin “dünyaya” dair hangi fikirleri ortaya koyduğunu düşünmek, IA’ni çok daha olgun ve ikna edici gösterir.
Individual Oral’ın süresi sınırlı olduğu için, net bir giriş‑gelişme‑sonuç iskeleti hayat kurtarır.
Genel olarak 1,5–2 dakikalık bir giriş, 9–11 dakikalık bir gelişme ve 1–2 dakikalık kısa ama güçlü bir sonuç, çoğu öğrenci için iyi bir çerçeve sunar.
Kronometre ile prova yapmak, hangi bölümde gereğinden fazla oyalanıp hangi noktaları hızlı geçtiğini görmeni sağlar.
Girişte mutlaka metnin künyesini (yazar, eser, tür) vermen, çok kısa bir bağlam bilgisi sunman ve seçtiğin global issue’yu açık, net bir cümleyle tanımlaman gerekir.
Analiz edeceğin pasajların metin içindeki konumunu belirtmek, dinleyicinin “neredeyiz?” sorusunu kafasında yanıtlar; bu da sonraki detayları takip etmeyi kolaylaştırır.
Basit bir giriş şablonu örneği şöyle olabilir: “Bugün X’in Y adlı romanından seçtiğim A sahnesi üzerinden Z global issue’sunun karakterlerin ilişkileri ve anlatıcının dili üzerinden nasıl yansıtıldığını inceleyeceğim”; bu cümleyi birebir kullanmak yerine kendi sesine uyarlamak her zaman daha iyi olur.
Özet kısmını kısa tutup, girişte asıl olarak analiz yönünü işaret etmek, dinleyiciye net bir rota çizer.
Gelişme bölümünü üç ana blok gibi düşünebilirsin, ilk blokta metnin yakın analizini (close reading) yaparsın, ikinci blokta bu analizleri global issue ile bağlarsın, üçüncü blokta ise daha geniş bağlam ve yorum kısmına geçersin.
Yakın analizde imagery, symbol, motif, narrator, focalization, tone, register gibi öğeleri kullanırken, her özellik için “so what?” sorusunu kendine sorman gerekir; yani bu özelliğin global issue tartışmana ne kattığını açıkça söylemelisin.
Sürekli teknik terim sıralamak yerine, her örnekten sonra kısa bir yorum cümlesi eklemek, analizini daha olgun gösterir ve Conceptual Understanding tarafına da doğrudan puan kazandırır.
Bloklar arasında “Buradan hareketle”, “Bu örneğe paralel olarak”, “Şimdi de daha geniş bağlama bakalım” gibi kısa geçiş cümleleri kullanmak, yapının dinleyici için de görünür olmasını sağlar.
Sonuç bölümünde yeni örnekler açmak yerine, global issue hakkındaki ana argümanını toparlamak en sağlıklı yoldur.
Metnin global issue’ya dair ne söylediğini, okurda hangi duygu ya da düşünceyi güçlendirmeye çalıştığını yeniden vurgulamak, sözlüyü net bir kapanışla bitirmeni sağlar.
Örneğin, “Genel olarak, bu metin Z global issue’sunu X karakterinin iç çatışmaları ve Y anlatıcı tercihleri üzerinden sunarak, dinleyiciyi A sorusunu düşünmeye davet eder” gibi kısa bir kalıp iş görebilir; yine de klişe ifadelerden kaçınmak ve bunu kendi tarzına uyarlamak önemli olur.
Resmî IB rubrics, okuduğunu anlama, global issue bağlantısı, yorum derinliği, yapı ve dil kullanımı gibi alanları ayrı ayrı değerlendirir.
Genelde Language (Dil), Message/Structure (Mesaj ve Yapı), Conceptual Understanding (Düşünsel Anlayış) ve Delivery (Sunum) gibi başlıklardan puan alırsın; Grade Boundary hedefliyorsan, tüm kriterlerde dengeli ve tutarlı bir performans göstermen gerekir.
Dil kriterinde, akıcı konuşman, temel dilbilgisi hatalarını minimumda tutman ve çok gündelik ya da çok yapay olmayan bir akademik ton yakalaman beklenir.
Cümleleri gereksiz yere uzatmak yerine, net ve anlamı taşıyan orta uzunlukta cümleler kurmak daha etkili olur; bağlaçları (ancak, buna rağmen, aynı zamanda gibi) bilinçli kullanmak da akışı güçlendirir.
“Şey”, “hani”, “böyle” gibi filler words kullanımı arttıkça, sunum daha hazırlıksız ve dağınık görünür; prova sırasında kendi ses kaydını dinleyip bu kelimeleri işaretlemek ve sonrasında azaltmaya çalışmak iyi bir taktiktir.
Teknik terimleri yerinde kullanmak (imagery, narrative voice, characterization gibi) ve her seferinde kısaca neye işaret ettiğini hatırlamak da hem dil hem Conceptual Understanding tarafında artı puan getirir.
Mesaj kriteri, aslında ana tezinin ne kadar net olduğu ve bu tezi girişten sonuca kadar ne kadar tutarlı taşıdığınla ilgilidir.
Girişte sorduğun sorularla sonuçta verdiğin cevapların uyumlu olması, dinleyicide “Bu öğrenci ne söylemek istediğini baştan belliydi” hissi oluşturur; bu da yüksek seviye descriptor’lerle örtüşen bir durumdur.
Bölümler arası geçişlerde “Buna ek olarak”, “Bunun bir sonucu olarak”, “Benzer biçimde”, “Buna karşıt olarak” gibi kısa kalıplar kullanmak, hem argümanını netleştirir hem de öğretmenin not almasını kolaylaştırır.
Kayıt sırasında panikleyip konudan sapmamak için, yanında basit bir outline bulundurmak ve sadece ana başlıkları, seçtiğin alıntıları ve global issue bağlantılarını yazmak en güvenli çözümlerden biri olur.
Düşünsel Anlayış, metni ne kadar derin kavradığını ve global issue ile nasıl ilişkilendirdiğini ölçer; burada uzun özetler değil, kısa özet + güçlü yorum ikilisi puan kazandırır.
Temalar, karakter çözümlemesi, anlatıcı bakış açısı, bağlam ve global issue arasında kurduğun bağlantılar, bu kriterde seviyeni belirler; örneğin anlatıcının güvenilmez oluşunu censorship ya da propaganda ile ilişkilendirmek bu açıdan güçlü bir hamle olur.
Kendine sık sık “Bu sahne neden böyle yazılmış?”, “Yazar bu teknikle neyi vurgulamak istiyor?”, “Bu global issue’ya hangi açıdan bakıyor?” sorularını sormak, düşünsel derinliği doğal biçimde artırır.
Metnin “ne anlattığı” kadar, “neden böyle anlattığına” odaklanan her yorum, IA’ni daha olgun, bütünlüklü ve yüksek not alabilecek hale getirir.
IA sözlü bir değerlendirme olsa da sahne arkasında iyi bir yazılı hazırlık süreci vardır; güçlü notlar, net bir outline ve dengeli bir script, stresli anlarda sana yol gösterir.
Amaç, ezberden robot gibi okumak değil, tamamen spontane konuşup dağılmadan, iyi planlanmış bir çerçeve içinde doğal kalmaktır.
Not alırken Cornell notes gibi karmaşık sistemlere gerek yok, üç sütunlu basit bir düzen iş görebilir; bir sütunda ana fikirler, diğerinde alıntılar, üçüncüde global issue bağlantıları yer alabilir.
Giriş, gelişme ve sonuç bölümlerini farklı renklerle ya da başlıklarla ayırmak, prova sırasında nerede olduğunu görmeni kolaylaştırır; bu da süre kontrolüne yardımcı olur.
Tam cümleler yerine anahtar kelimeler, kısa oklar ve semboller kullanmak, konuşurken gözünün notlara takılıp kalmasını engeller; böylece göz teması ve beden dili daha doğal görünür.
Dil kaygısı yüksek öğrenciler için ilk aşamada tam bir script yazmak faydalı olabilir, bu metin üzerinden hangi cümlelerin fazla uzun, hangilerinin gereksiz süslü olduğunu görmek kolaylaşır.
Sonraki aşamada bu tam script’i bullet point’lere indirmek, yani her paragrafı birkaç kelimeyle özetlemek, hem ezber baskısını azaltır hem de ana iskeleti korur.
Kendi yazdığın cümleleri sesli okuyup kulağına yapay gelen yerleri sadeleştirmek, tonunu daha doğal hale getirir; bu şekilde hazırlanan bir script, prova sürecinde sana güven verir ama kayıt sırasında seni kilitlemez.
Prova yaparken telefonla ses ya da video kaydı almak, hızını, tonunu ve beden dilini görmeni sağlar; çoğu öğrenci kendi kaydını izleyince nerede çok hızlı, nerede çok monoton konuştuğunu net biçimde fark eder.
Ayna karşısında ya da bir arkadaşınla karşılıklı deneme yapmak, gerçek sınav ortamını zihninde canlandırmana yardım eder; bu da kayıt günündeki stresi azaltır.
Zaman tutmayı ihmal etmemek, her provada giriş‑gelişme‑sonuç sürelerini not etmek iyi bir alışkanlık olur; öğretmen geri bildirimini de bu verilere ekleyerek, son provaya kadar küçük ama etkili ayarlamalar yapabilirsin.
IB BTürkçe A Internal Assessment sürecinde yüksek not almak, tek bir “dahi anı”ndan çok, doğru metin ve global issue seçimi, sağlam bir yapı, rubrics’i iyi anlama ve disiplinli prova ile mümkün olur.
Metin ve global issue arasında anlamlı bağlar kurduğun, yapısını net çizdiğin, dilini temiz ve akıcı tuttuğun bir Individual Oral, Grade Boundary çizgilerini yukarı taşıyan en güçlü bileşenlerden biri haline gelir.
Bu süreci sadece bir sınav olarak değil, analitik düşünme, eleştirel okuma ve kendini ifade etme becerilerini geliştiren bir öğrenme fırsatı olarak görmek, motivasyonunu da daha sürdürülebilir kılar.
Resmî ayrıntılar, güncel takvim ve kurallardaki olası değişiklikler için mutlaka öğretmeninle konuşmalı ve IB’nin resmî dokümanlarını kontrol etmelisin.
Zamanı akıllı planlayıp, kendi sesine güvenerek, iyi hazırlanmış notlar ve birkaç sağlam prova ile Individual Oral’ı yönetilebilir, hatta keyif alınabilir bir deneyime dönüştürebilirsin.
Bir ormanın kesilmesine “evet” ya da “hayır” demek kolay görünebilir, ama IB Environmental Systems and Societies (ESS) içinde önemli olan kararın kendisi değil, neden o
Bir nehri kirleten fabrikanın bacası sadece duman mı çıkarır, yoksa görünmeyen bir fatura da mı üretir? IB ESS’de environmental economics, tam olarak bu görünmeyen faturayı
Bir nehre atılan atık, bir gecede balıkları öldürebilir, ama o atığın durması çoğu zaman aylar, hatta yıllar alır. Çünkü çevre sorunları sadece “bilim” sorusu değil,
Şehirde yürürken burnuna egzoz kokusu geliyor, ufuk çizgisi gri bir perdeyle kapanıyor, bazen de gözlerin yanıyor; bunların hepsi urban air pollution dediğimiz konunun günlük hayattaki
Şehir dediğimiz yer, sadece binalar ve yollardan ibaret değil, büyük bir canlı organizma gibi sürekli besleniyor, büyüyor, ısınıyor, kirleniyor, bazen de kendini onarmaya çalışıyor. IB
IB ESS Topic 8.1 Human populations, insan nüfusunun nasıl değiştiğini, bu değişimin nedenlerini ve çevre üzerindeki etkilerini net bir sistem mantığıyla açıklar. Nüfusu bir “depo”
Bir gün marketten eve dönüyorsun, mutfak tezgahına koyduğun paketli ürünlerin çoğu, aslında üründen çok ambalaj gibi görünüyor. Üstüne bir de dolabın arkasında unutulan yoğurt, birkaç
Evde ışığı açtığında, kışın kombiyi çalıştırdığında ya da otobüse bindiğinde aslında aynı soruyla karşılaşıyorsun, bu enerjiyi hangi kaynaktan üretiyoruz ve bunun bedelini kim ödüyor? IB
Bir musluğu açtığında akan su, markette aldığın ekmek, kışın ısınmak için yaktığın yakıt, hatta telefonunun içindeki metal parçalar; hepsi natural resources (doğal kaynaklar) denen büyük
Gökyüzüne baktığında tek bir “hava” var gibi görünür, ama aslında atmosfer kat kat bir yapı gibidir ve her katın görevi farklıdır. IB Environmental Systems and