IB ESS’de Su Kalitesi Testi Ne Kadar Bilinmeli?
ESS okuyorsun, sınav yılı 2026 ve aklında şu soru dönüp duruyor: “Do I need to know how to test water quality in ESS?” Kısaca cevap:
IB’ye başlayacak çoğu öğrenci aynı soruyu soruyor: IB Business Management mi daha kolay, yoksa IB Economics mi? Bu ikisi de IB Diploma Programme içinde Group 3 altında duran, üniversite ve kariyer planlarını etkileyen dersler, bu yüzden seçim hafife alınacak bir şey değil.
Burada önemli nokta, “kolay” kelimesinin herkeste aynı anlama gelmemesi; senin güçlü ve zayıf yanların, ilgi alanların ve hedeflerin, bu iki dersin zorluk seviyesini tamamen farklı hissettirebilir. Bu yazının amacı da, genel yorumları ve resmi yapıyı sade bir şekilde anlatarak, senin için hangi dersin daha yönetilebilir ve mantıklı olduğuna kendi kendine karar vermene yardım etmek.
Aklında “Benim için hangisi daha az stresli olacak, hangisinde 6–7 alma şansım daha yüksek?” gibi sorular varsa, okumaya devam etmen yeterli.

Photo by Agung Pandit Wiguna
Hangi dersin “daha kolay” geldiğini konuşmadan önce, aslında ne öğrendiğine kısaca bakmak gerekiyor, çünkü içerik ve bakış açısı çok farklı, bu fark da senin zorluk algını doğrudan etkiliyor.
IB Business Management, bir şirketin günlük hayatını parçalara ayırıp inceleyen bir ders gibi düşünülebilir; Marketing, Human Resources, Operations Management ve Finance ana başlıkları etrafında döner ve sürekli “Gerçek bir işletme bu durumda ne yapardı?” sorusunu sorar.
Ders boyunca çoğu zaman gerçek şirket örnekleri, case study’ler, haberlerden alınan durumlar ve pratik iş dünyası problemleri üzerinden gidilir, bu yüzden soyut teoriden çok, teorinin uygulamasına ve yorumuna odaklanan bir yapı vardır. Özellikle SL seviyesinde, öğrenciler bu yapıyı daha düz ve tahmin edilebilir bulduklarını söyler, çünkü genellikle belli bir şablonla senaryoyu okuyup, uygun kavramları seçip, yapılandırılmış bir essay içinde açıklaman beklenir.
HL seviyesinde aynı yapı korunur, fakat sorular daha detaylı, veriler daha yoğun, analiz derinliği daha yüksek olur; yine de odak noktası, teoriyi gerçekçi bir business senaryosuna uygulamak olarak kalır.
IB Economics ise çok daha teorik bir yapıya sahiptir; Microeconomics, Macroeconomics, International Economics ve Development Economics bölümleri etrafında ilerler ve neredeyse her konuda grafikler, şemalar ve ekonomik modeller kullanır.
Talep ve arz eğrileri, piyasa dengesi, esneklik, enflasyon, işsizlik, büyüme gibi kavramlar, bu derste yalnızca “tanım” olarak kalmaz; senin bu kavramları grafik üzerinde göstermen, modeli kurman ve sonuçlarını mantıklı biçimde yorumlaman gerekir. Para politikası, maliye politikası, uluslararası ticaret ve kalkınma politikaları gibi başlıklar, ciddi bir analitik düşünme ve sebep-sonuç ilişkisi kurma becerisi ister.
SL seviyesinde bile bu teorik yapı belirgindir, HL’de ise hem matematiksel hem de analitik derinlik artar; özellikle HL Paper 3, nicel analiz ve hesaplama ağırlıklı sorularıyla birçok öğrenci için ek bir zorluk katmanı oluşturur.
“Genel algı” ve “resmi yapı” her zaman aynı şeyi söylemez, bu yüzden hem öğrencilerin yorumlarına hem de sınav sistemine birlikte bakmak daha sağlıklı olur.
Pek çok IB öğrencisinin ortak yorumu, IB Business Management’in daha sezgisel ve “günlük hayata yakın” hissettirdiği yönündedir, çünkü çoğu soruda gerçek şirket isimleri, haberlerde görebileceğin türden olaylar veya basit işletme senaryoları kullanılır.
Bu yapı, soyut teoriden zorlanan, ama örnekler ve hikâyeler üzerinden öğrenmeyi seven öğrenciler için büyük bir avantaj yaratır; özellikle SL seviyesinde, konu akışı ve soru tipleri daha tahmin edilebilir olduğu için, çalışma düzenini kurmak görece daha kolay olur. Yine de bu, her öğrenci için geçerli zorunlu bir kural değil, ama güçlü bir eğilimdir; örneğin IB hakkında “en kolay ve en zor dersler” gibi genel bir rehberde de bu algıyı destekleyen yorumlar görebilirsin, Rostrum Education’ın IB kursları yazısı buna bir örnek sayılabilir.
Grade Boundary, IB sınavlarında 1–7 arası notların hangi puan aralıklarına denk geldiğini gösteren resmi sınırlardır ve her ders, her seviye ve her sınav döneminde farklı olabilir.
Genelde, IB Business Management için ortalama notların biraz daha yukarıda, IB Economics HL için ise aşağıda toplandığı gözlemlenir; bu tablo, Economics dersinin daha teorik ve kısmen matematik ağırlıklı yapısının pek çok öğrenciye daha zor gelmesinden kaynaklanır. Yine de, kesin rakamları görmek için kendi okulunun IB koordinatörüyle konuşman veya okulların sağladığı Grade Boundary dökümanlarına bakman daha doğru olur; örneğin bazı okullar resmi Grade Boundary dosyalarını kendi sitelerinde paylaşır, St. Andrew’s College’ın Grade Boundaries sayfası buna bir örnektir.
IB Business Management sınavlarında ağırlıklı olarak case study analizi, kısa cevap soruları ve yapılandırılmış essay soruları bulunur ve ana amaç, teoriyi verilen işletme senaryosuna mantıklı ve tutarlı şekilde uygulayıp, avantaj-dezavantaj tartışması yapabilmeni test etmektir.
IB Economics sınavlarında ise yine essay ve data response soruları vardır, fakat odak çok daha fazla ekonomik model kurma, grafik çizme ve yorumlama, mantıksal çıkarım yapma ve veri analizine kayar; HL öğrencileri için Paper 3, hesaplama ve nicel analiz gerektiren ek soru tipleri sunar. Kendi güçlü yanlarını düşünürken, “Senaryo okuyup işletme kararı vermeyi mi daha rahat yaparım, yoksa grafik çizip model yorumlamayı mı?” sorusuna dürüst bir cevap vermen oldukça yardımcı olur.
Burada asıl amaç, “Genel olarak hangisi daha kolay?” sorusundan çıkıp, “Benim profilime göre hangisi daha akıllıca?” sorusuna geçmek olmalı.
Pratik düşünen, örnekler üzerinden öğrenmeyi seven, şirket hikâyelerini, iş dünyası dizilerini veya business podcast’lerini keyifle tüketen öğrenciler IB Business Management içinde kendini daha evinde hisseder.
Bu derste, uzun ama mantıklı biçimde yapılandırılmış essay yazmak, verilen tablo ve verileri okuyup anlamlı bir işletme kararı önermek ve avantaj-dezavantaj tartışması yapmak önemli becerilerdir. Matematik becerisi tamamen gereksiz değildir, özellikle Finance kısmında bazı hesaplamalar görürsün, fakat Economics kadar yoğun ve grafik merkezli bir baskı yoktur. Gelecekte Business, Management, Marketing, Hospitality ya da Entrepreneurship gibi alanlarda üniversite planlıyorsan, bu ders sana hem içerik hem de motivasyon anlamında iyi bir zemin sunabilir.
Soyut kavramlarla uğraşmayı seven, “neden böyle oluyor?” ve “bu kararın ekonomideki sonucu ne olur?” sorularını kurcalamaktan hoşlanan, matematik ve grafiklerle arası çok bozuk olmayan öğrenciler IB Economics’te daha rahat eder.
Talep ve arz grafikleri, esneklik, enflasyon, işsizlik, ekonomik büyüme gibi konular sana ilginç geliyorsa ve haberleri okurken kur, faiz, enflasyon bağlantılarını düşünmek hoşuna gidiyorsa, Economics senin için güçlü bir tercih olabilir. Üniversitede Economics, Finance, International Relations veya Public Policy gibi alanlarda eğitim düşünüyorsan, Economics çoğu programda teorik ve quantitative bir temel olarak görülür ve analitik becerilerini ciddi şekilde geliştirir.
Extended Essay kısmında Business Management seçersen, genelde belirli bir şirket veya sektör üzerine uygulamalı bir araştırma yaparsın, örneğin bir firmanın marketing stratejisinin ne kadar etkili olduğunu incelemek gibi; Economics seçersen, çoğu zaman bir ekonomik politika, belirli bir piyasa veya veri seti üzerine teorik ve bazen ampirik analiz yaparsın.
Internal Assessment yapısında da fark büyüktür; Business Management için tek, kapsamlı bir research project ile gerçek bir işletme problemini analiz edersin, Economics için ise üç ayrı commentary yazar, her birinde farklı bir haber veya ekonomik olayı teorik çerçeveyle yorumlarsın. Gerçek şirketlerle konuşmayı, veri toplamayı ve tek büyük projeyi yönetmeyi seviyorsan Business IA daha rahat gelebilir; küçük ama teorik yoğun üç yazıya yayılmış bir iş yükünü tercih ediyorsan Economics IA sana daha uygun olabilir.
Son kararı verirken sadece “kolay not” hayaliyle değil, kendi alışkanlıkların ve planlarınla uyumlu bir seçim yapmak çok daha akıllıcadır.
Matematikten gerçekten çok zorlanan, grafik görünce bile gerilen bir öğrencinin Economics HL seviyesinde ciddi sıkıntı çekmesi oldukça olasıdır, çünkü basic algebra ve grafik okuma bu ders için neredeyse zorunlu bir altyapıdır.
SL seviyesinde bile, grafik çizme ve yorumlama rahatlığı beklenir; Business Management’te ise bu yoğunlukta bir matematik baskısı yoktur, daha çok yorum, yapılandırılmış yazı ve kavram uygulaması öne çıkar. Son iki yıldaki matematik performansını ve derse karşı hislerini dürüstçe düşünmek, burada iyi bir filtre görevi görür.
Bazı öğrenciler için Apple’ın pazarlama stratejisini analiz etmek heyecan vericidir, bazıları için ise döviz kuru değişimlerinin ithalat ve ihracat üzerindeki etkilerini grafikte görmek daha ilgi çekicidir; sen hangisine daha çok ilgi duyuyorsun?
İlgi düzeyin yüksek olduğu derste çalışmak, hem daha sürdürülebilir bir motivasyon yaratır hem de IB sürecindeki stresi azaltır, çünkü her üniteyi “sırf sınav için” değil, gerçekten merak ettiğin için takip etmeye başlarsın.
Her iki derste de essay yazarsın, fakat Business Management’te daha şablonvari, tanım-açıklama-uygulama-değerlendirme akışına sahip yapılandırılmış cevaplar sık görülür, Economics’te ise ekonomik teoriyi doğru tanımlayıp, grafiği doğru çizip, argümanı sağlam bir zincir halinde kurman beklenir.
Kendine açıkça “Uzun, dengeli ve mantıklı bir yazı yazabiliyor muyum, argümanımı sonuna kadar taşıyabiliyor muyum?” diye sorman, hangi derste daha rahat edeceğini tahmin etmeni kolaylaştırır.
Yurt dışı üniversite başvurularında, bazı bölümler (örneğin Economics, PPE tarzı programlar veya bazı Business/Economics birleşik programları) IB Economics almış olmanı daha doğru bir sinyal olarak görebilir, bazı okullar da belirli bir matematik seviyesiyle birlikte Economics’i tercih edebilir.
Öte yandan Business Management, işletme ve yönetim odaklı programlara başvururken senin kişisel ilgi alanın ve hazırlığın hakkında iyi bir mesaj verebilir. Bu yüzden hedeflediğin üniversitelerin resmi program sayfalarına bakıp giriş koşullarında Economics veya belirli bir matematik gereksinimi olup olmadığını kontrol etmen, ileride “Keşke” dememek için akıllıca olur.
Aynı ders, farklı öğretmenle bambaşka zorlukta hissedilebilir; deneyimli, iyi materyal sağlayan, Internal Assessment sürecinde düzenli geri bildirim veren bir öğretmen, zor görünen bir dersi bile daha yönetilebilir kılar.
Okulunda güçlü ve deneyimli bir Economics öğretmeni varken, Business Management tarafında yeni başlayan bir öğretmen varsa, denge bir anda değişebilir; bu yüzden üst sınıflardaki IB mezunlarıyla konuşup, hangi derste daha çok destek aldıklarını ve hangi öğretmenin sınav hazırlığında daha sistemli olduğunu sorman çok değerli olur.
Genel eğilim, IB Business Management’in daha kolay algılandığı yönünde olur; case study yapısı, gerçek hayat örnekleri ve görece daha düşük teorik yoğunluk, birçok öğrenci için bu dersi daha ulaşılabilir kılar.
Ama başarıyı asıl belirleyen, senin beceri profilin, ilgi alanların ve uzun vadeli hedeflerindir; matematik ve teoriye yatkın, analitik düşünmeyi seven biri IB Economics’te hem zorlanmadan ilerleyip hem de üniversite için çok güçlü bir temel kurabilir, pratik örneklerle ve iş dünyası hikâyeleriyle öğrenmeyi seven biri ise IB Business Management ile çok daha mutlu olabilir. Kısacası, kendini tanı, güçlü ve zayıf yanlarını dürüstçe gör, okulundaki imkanları incele ve ondan sonra karar ver; doğru dersi seçmek, hem IB sürecindeki stresini belirgin şekilde azaltır hem de yüksek notlar alma ihtimalini ciddi biçimde artırır.
ESS okuyorsun, sınav yılı 2026 ve aklında şu soru dönüp duruyor: “Do I need to know how to test water quality in ESS?” Kısaca cevap:
IB Environmental Systems and Societies (ESS) 2026 First Assessment için çalışıyorsan, farming systems konusu seni kesinlikle sınavda bekliyor ve bu konu, systems thinking ve sustainability
Küresel ölçekte kuraklık, seller ve kirlenmiş nehirler konuşulurken, IB Environmental Systems and Societies dersinde Global Water Crisis kavramı artık merkeze yerleşmiş durumda. 2026 First Assessment
Bir IB Environmental Systems and Societies (ESS) öğrencisi olarak, yeni 2026 first assessment müfredatında biodiversity kelimesini çok sık göreceksin. Özellikle Topic 3: Biodiversity and Conservation,
IB Environmental Systems and Societies okuyorsan, carrying capacity kavramı muhtemelen her ünitede karşına çıkıyordur ve bu hiç tesadüf değil, çünkü sürdürülebilirlik tartışmalarının neredeyse tamamı “bu
IB Environmental Systems and Societies (ESS) dersi alan herkes, 2026 first assessment ile birlikte soil degradation konusunun ne kadar merkezi hale geldiğini fark ediyor. Toprağın
IB Environmental Systems and Societies (ESS) dersinde “Ecology” ünitesine girdiğinde, karşına tekrar tekrar aynı iki kavram çıkıyor: energy flow (enerji akışı) ve food web (besin
ESS HL seçtiysen ve 2026 first assessment grubundaysan, muhtemelen kafanda aynı soru dönüp duruyor: International environmental law lensini gerçekten bilmek zorunda mıyım, yoksa bu daha
IB Environmental Systems and Societies öğrencisiysen, Internal Assessment yazarken en çok gerilim yaratan bölümler genelde Conclusion ve evaluation kısmı olur, çünkü burada research question’a gerçekten
Bir ormandan geçen yeni bir yolun, sadece birkaç ağacı değil, koca bir ecosystemi (ekosistem, canlılar ve yaşam ortamlarının oluşturduğu sistem) değiştirdiğini hayal et. IB Environmental