IB ESS’te Succession Nedir ve Nasıl Test Edilir?
Yıllar önce yanmış, simsiyah bir ormanı hayal et. Ağaçlar yok olmuş, yer yer kül ve çıplak toprak görünüyor. Sonra yıllar geçiyor; önce minik otlar çıkıyor,
Sınav öncesi periyodik tabloya bakıp “Neden sodium ile chlorine bu kadar farklı davranıyor?” diye düşündüğün oldu mu? Aynı periodda yan yana duran bu iki elementin biri parlak, reaktif bir metal, diğeri keskin kokulu, zehirli bir gaz, yine de bütün hikâye çekirdekle elektronlar arasındaki görünmez çekişmede saklı.
Bu görünmez çekişmeyi anlamak için IB Chemistry müfredatının sevdiği iki anahtar kavrama ihtiyacın var: Electron shielding (iç elektronların dış elektronları çekirdekten “perdelemesi”) ve effective nuclear charge (Z_eff) (valence elektronların çekirdekten gerçekten hissettiği net pozitif yük). Bu kavramlar Paper 1 çoktan seçmeli sorularda “trend” sorularının arka planını oluşturur, Paper 2 yapılandırılmış sorularda açıklama yazmanı bekler, hatta Internal Assessment ve Extended Essay içinde güçlü bir teorik çerçeve sağlar.
Sekizinci sınıf seviyesinden hatırladığın basit modelle başlayalım. Atomun merkezinde pozitif yüklü protonlardan oluşan bir çekirdek bulunur, bu çekirdeğin etrafında ise farklı enerji düzeylerinde (kabuklarda) hareket eden negatif yüklü elektronlar yer alır. İç kabuklardaki elektronlara core electrons, en dış kabuktaki elektronlara ise valence electrons adı verilir.
Çekirdeğin valence elektronları kendine çekmeye çalıştığını, valence elektronların da negatif oldukları için çekirdeğe doğru çekildiğini biliyorsun. Ancak arada ciddi bir kalabalık vardır. Core electrons, hem çekirdeğe daha yakın oldukları hem de negatif yüklü oldukları için valence elektronları elektrostatik olarak iter ve çekirdeğin pozitif yükünün bir kısmını “bloklar”. Bu etkiye electron shielding ya da “screening” denir.
Bunu kalabalık bir konser sahnesinde en öndeki sanatçıya seslenmeye çalışmak gibi düşünebilirsin. Sanatçı çekirdek, sen valence electron, önündeki kalabalık ise core electrons olsun. Aradaki insanlar ne kadar fazlaysa, sesini sanatçıya iletmen o kadar zor olur, sanatçının seni duyması da aynı şekilde zorlaşır. İşte core electrons arttıkça çekirdeğin valence elektronlar üzerindeki “duyma” ve “çekme” gücü zayıflar.
Electron shielding fikrini cebine koyduysan, effective nuclear charge (Z_eff) kavramı çok daha kolay hale gelir. Teoride çekirdeğin toplam pozitif yükü proton sayısıyla belirlenir, ancak valence electron bu yükün hepsini hissetmez, çünkü core electrons araya girip bir kısmını perdeliyordur.
Bu yüzden “valence electronun gerçekten hissettiği çekirdek yükü” için effective nuclear charge ifadesi kullanılır. Basitçe, Z_eff kabaca “proton sayısı eksi iç elektronların yarattığı perdeleme” gibi düşünülebilir. IB seviyesinde senden karmaşık hesap beklenmez, sadece şu fikri net bilmen istenir:
Yeni 2025 IB Chemistry müfredatında içerik “structure” ve “reactivity” başlıkları etrafında toplandığı için, shielding ve Z_eff tam bu iki alanın kesişim noktasında durur. Periyodik trendlere dair neredeyse her açıklama “shielding sabit mi, artıyor mu, buna bağlı olarak Z_eff ne oluyor?” sorusuna geri döner.
Daha ayrıntılı kavramsal açıklamalar görmek istersen, Texas A&M University’nin shielding ve periodic trends’i birlikte özetleyen notları sana iyi bir ek kaynak sunar: Shielding effect lecture notes.
Periyodik tabloda bir group içinde yukarıdan aşağı indiğinde her yeni element, atomuna yeni bir enerji düzeyi, yani yeni bir kabuk ekler. Bu kabuklar da beraberinde daha fazla core electrons getirir. Core electrons sayısı arttığı için electron shielding etkisi de belirgin şekilde güçlenir.
Örneğin Group 1’e bak: lithium, sodium, potassium. Üçünde de sadece bir valence electron vardır, fakat:
Bu durum, aynı proton sayısıyla karşılaştırıldığında valence electronun çekirdeği “hissetme” düzeyini azaltır. Sonuç olarak, group içinde aşağı indikçe:
Bir period boyunca soldan sağa ilerlediğinde, eklenen her yeni electron aynı ana enerji düzeyi içine yerleşir, yani aynı kabukta kalır. Bu, core electrons sayısının hemen hemen değişmediği, dolayısıyla electron shielding’in büyük ölçüde sabit kaldığı anlamına gelir.
Ancak proton sayısı her elementte birer birer artar, çekirdeğin pozitif yükü yükselir. Core electrons sayısı aynı kaldığı ve shielding önemli ölçüde artmadığı için valence electrons, çekirdekten gelen daha güçlü bir çekimi hissetmeye başlar. Diğer bir ifadeyle:
Period 3 üzerinden düşünelim: sodium, magnesium, aluminum, silicon, phosphorus, sulfur, chlorine. Hepsinin valence electrons aynı ana kabukta bulunur, fakat chlorine’de çekirdek yükü çok daha büyüktür. Aynı kabukta daha fazla pozitif çekim olduğu için chlorine atomu sodium atomuna göre daha küçük yarıçapa sahiptir ve valence electrons çok daha sıkı tutulur.
Bu genel trendleri güzel bir özet halinde görmek istersen, Bridgewater State University’nin periodic trends sayfası da görsel ve kısa açıklamalarla oldukça kullanışlıdır: Periodic Trends overview.
Atomic radius, kabaca çekirdekten valence electrons’a kadar olan ortalama mesafe gibi düşünülebilir. Electron shielding ve Z_eff sayesinde bu mesafenin nasıl değiştiğini tahmin edebilirsin.
Down a group:
Lithium ile potassium’u karşılaştırırsan, potassium’un valence electronu çekirdekten çok daha uzakta ve çok daha fazla shielding altında kaldığı için atom daha büyük olur.
Across a period:
Burada sodium ile chlorine karşılaştırması oldukça öğreticidir. Sodium daha solda ve daha az protonlu, bu yüzden Z_eff düşüktür ve atom daha büyüktür. Chlorine ise yüksek Z_eff ile daha küçük atomic radius’a sahiptir.
Bu tür özetler için University of Alabama in Huntsville tarafından hazırlanmış periodic trends el notu da referans alabileceğin iyi bir PDF sunar: Periodic trends summary.
Kafanda netleşmesi için üç ana trendi küçük bir tabloda toparlayalım:
| Özellik | Down a group | Across a period (sol → sağ) |
|---|---|---|
| Atomic radius | Artar (daha çok shell, daha çok shielding) | Azalır (shielding ~ sabit, Z_eff artar) |
| First ionization energy | Azalır | Artar |
| Electronegativity | Azalır | Genelde artar |
First ionization energy, gaz haldeki bir atomdan en dıştaki bir valence electronu koparmak için gereken enerji miktarıdır. Enerji birimi detayına girmen gerekmiyor, IB açısından mantığı kurman çok daha değerli.
Down a group:
Across a period:
IB öğrencilerinin burada yaptığı yaygın hata, açıklamayı sadece “uzaklık” üzerinden kurup shielding’i unutmak olur. Sadece “potassium’un valence elektronu çekirdeğe daha uzaktır, bu yüzden first ionization energy düşüktür” yazarsan, açıklaman eksik kalır. Tam puan için mutlaka electron shielding artar, effective nuclear charge azalır gibi bir ifade eklemen gerekir.
Daha geniş bir bağlamda ionization energy açıklamalarını görmek için Western Oregon University’nin kısa notları da işine yarayabilir: Periodic Trends at WOU.
Electronegativity, bir atomun kimyasal bağ içindeyken ortak elektron çiftini kendine doğru çekme isteğini anlatan sayısal bir ölçüdür. Bağ türünü, molekül polaritesini ve birçok reaksiyon türünü yorumlarken electronegativity karşılaştırması yaparsın.
Down a group:
Across a period:
Fluorine bu yüzden en yüksek electronegativity değerine sahip element olarak anlatılır. Küçük bir atomic radius’a ve çok yüksek Z_eff değerine sahiptir, bu da onu elektron “düşkünü” yapar. Diğer uçta, cesium gibi büyük Group 1 metalleri ise zayıf Z_eff ve güçlü shielding yüzünden elektronu tutmakta bile zorlanır, yeni elektron çekmeye hiç hevesli değildir.
Bu genel tabloyu başka bakış açılarından görmek istersen, Highland Community College’ın ücretsiz kitabında periodic trends için kısa bir özet bulabilirsin: Overview of Periodic Trends.
Reaktiviteyi konuşurken “metal elektronu kaybetmek ister, ametal elektronu kazanmak ister” fikrini electron shielding ile birleştirmek önemli olur.
Bu iki group’u aynı mantıkla okuyabildiğinde, kimyasal tepkimelerdeki davranışları tahmin etmen çok daha hızlı hale gelir.
Periyodik trend sorularında kafanın karışmaması için basit bir zihinsel algoritma işini ciddi şekilde kolaylaştırır. Her soruda kendine şu üç soruyu sırayla sorabilirsin:
Mini bir örnek: “Neden magnesium’un first ionization energy değeri sodium’dan yüksektir?” sorusunu düşün. Period içinde soldan sağa gidiyorsun, shell sayısı sabit, shielding yaklaşık aynı, proton sayısı artmış durumda. O halde Z_eff yükselmiştir, valence electrons çekirdeğe daha sıkı bağlanmıştır, elektronu koparmak daha zordur, bu da daha yüksek first ionization energy anlamına gelir.
Bu düşünme tarzını pekiştirmek için, University of Alabama in Huntsville ve benzeri üniversitelerin trend özetlerini soru çözerken ara ara açıp kendi sözcüklerinle özetlemek, kalıcı öğrenme açısından oldukça yararlı olur.
Extended Essay veya Internal Assessment yazarken electron shielding ve effective nuclear charge kavramlarını “theoretical background” bölümünde kullanmak, çalışmana sağlam bir temel kazandırır. Örneğin, metal reaktivitesi, halogen displacement reactions veya ionization energy trendleri gibi deneysel konuları, shielding ve Z_eff diliyle açıklayabilirsin.
Teorik kısmı zenginleştirmek için üniversite düzeyindeki genel kimya notlarına bakmak iyi bir fikir olur. Örneğin, North Dakota State University’nin atom yapısı ve periyodik tabloya giriş notları kavramsal bir çerçeve sağlar: Atoms, electrons and the periodic table. Bu tür .edu kaynaklardan yaptığın alıntıları doğru biçimde referans gösterirsen, hem akademik dürüstlük hem de değerlendirme kriterleri açısından daha güçlü bir IA veya EE ortaya çıkarabilirsin.
Electron shielding ve effective nuclear charge (Z_eff) kavramları, atomic radius, first ionization energy, electronegativity ve reaktivite gibi IB Chemistry’in sevdiği tüm periyodik trendleri tek bir mantıksal çatı altında toplar. Down a group daha çok shell ve daha fazla shielding ile daha büyük atomlar, düşük ionization energy ve azalan electronegativity görürsün; across a period ise shielding neredeyse sabit kalırken Z_eff artar, atomlar küçülür, ionization energy ve electronegativity yükselir, kimyasal davranış kökten değişir.
Şimdi kendi notlarına dönüp her periyodik trend açıklamasının yanına özellikle “shielding” ve “Z_eff” kelimelerini eklemeyi dene, hatta birkaç örnek soru için bu iki kavramı kullanarak kısa cevaplar yaz. Kısa sürede, trend sorularına çok daha sakin ve sistemli yaklaştığını, Paper 1 ve Paper 2’de açıklama yazarken daha net ve güvenli cümleler kurduğunu fark edeceksin.
Yıllar önce yanmış, simsiyah bir ormanı hayal et. Ağaçlar yok olmuş, yer yer kül ve çıplak toprak görünüyor. Sonra yıllar geçiyor; önce minik otlar çıkıyor,
Gezegenin her köşesinde habitatlar küçülüyor, türler kayboluyor ve iklim krizi yaşam alanlarını hızla değiştiriyor. Böyle bir ortamda biodiversity conservation artık sadece bilim insanlarının konusu değil,
Sabah okula giderken gri, sisli bir şehrin içinde yürüdüğünü düşün; maske takan insanlar, sürekli öksüren çocuklar, artan astım spreyleri. Bunlar artık uzak haber başlıkları değil,
IB Environmental Systems and Societies içindeysen, ister öğrenci, ister öğretmen, ister veli ol, renewable resources ve non-renewable resources konusu senin için temel taşlardan biri olacak.
IB Environmental Systems and Societies öğrencisiysen, muhtemelen IA taslağına bakıp şunu düşündün: “Research Question tamam, Methodology fena değil, Results çıktı, peki Evaluation kısmında tam olarak
IB Environmental Systems and Societies öğrencisiysen, food production systems başlığının ne kadar sık karşına çıktığını muhtemelen fark etmişsindir. Hem eski syllabus içinde hem de 2026
Ek olarak kullandığın her su damlasının, yediğin her öğünün ve bindiğin her aracın gezegen üzerinde bıraktığı bir “iz” olduğunu düşün; işte ecological footprint tam olarak
İklim krizi, enerji geçişi, su kıtlığı, gıda fiyatları, hızlı şehirleşme… Bütün bu başlıklar kulağa sadece çevre bilimi konusu gibi geliyor olabilir, fakat aslında hepsinin kalbinde
“Sera etkisi ile küresel ısınma aynı şey mi?”Kısa cevap: Hayır. Greenhouse effect (sera etkisi) doğal ve yaşam için gerekli bir ısınma sürecidir, global warming (küresel
IB Environmental Systems and Societies (ESS) okuyorsan, iklim değişikliği mutlaka karşına çıkıyor ve 2026 first assessment döneminde climate change mitigation daha da merkezde duracak. Bu